Doğum olayı tarihsel süreç içinde giderek gelişen teknoloji ve tıbbi bakımdan etkilenmiştir. Gebelik ve doğum normal fizyolojik bir olaydır ve tıbbi girişime çoğunlukla gereksinim duyulmaz.

žžDoğal doğumun felsefesi, kadınların doğum yapabilme bilgi ve becerisine sahip olduğu ve bu bilgileri gevşeyerek, olumlu düşünerek, bedenine güvenerek keşfetmesi, açığa çıkarması gerektiği temeline dayanmaktadır.

žžAntik çağlarda özellikle de günlük aktiviteler nedeniyle herkesin esneklik ve zinde kalmayı sağlayan fiziksel çalışmalara alışık olduğu avcı toplayıcı topluluklarda, birçok kadın için doğum olayı çok daha kolay gerçekleşiyordu

žžBu çağlarda kadın ve erkek doğayla çok yakın bir iletişim içinde yaşarlardı ve yaşamları güneşin, ayın ve mevsimsel değişimlerin doğal ritminin bir parçasıydı. Kadın bedenini özgürce kullanırdı, kısıtlama ve sınırlamalar oldukça azdı.

žžGün boyunca kadın ayakta dik pozisyonda toprak üzerinde yürürdü. Kadın saatlerce oturarak zaman geçirmezdi, günlük işlerinde daha sıklıkla çömelme pozisyonunu kullanırdı

žžAvcı ve toplayıcı toplumlardaki kadınların yaşamları boyunca üç ya da dört kez gebe kaldıkları belirlenmiştir. Ayrıca o dönemlerde bebekler ortalama 3 yıl kadar emzirilmekteydi. Bu faktörlere bağlı olarak da yumurtlama (ovülasyon) süreci baskılanmaktaydı.

žžYine avcı ve toplayıcı toplumlarda kadınların bebeklerinin bakımlarını çok rahat yürüttükleri görülmüştür, çünkü onlar çocuk bakımında hiçbir zaman yalnız değillerdi. Çocukların büyütülmesi bir grubun sorumluluğu altındaydı ve insanlar uzunca bir süre topluluğun diğer üyeleri ile birlikte yaşarlardı. Anneler bebeklerinin bakımını bir yük olarak görmezdi.

žžAvcı toplayıcı toplumlarda yaşam farklı olmasına karşın, ilkel kadın yine de temelde beden yapıları aynı ve aynı fizyolojik süreçlerde doğumu gerçekleştirseler de bugünkü modern kadından daha sağlıklıydı.

žžİlkel çağlarda kadınlar doğum sürecine direnmiyorlar ya da onunla savaşmıyorlardı. Doğum sürecinin, rahim (uterus) kasılmalarının ve ağrının kabulü sorunların daha az yaşanmasına neden olmaktaydı.

žžKadınların doğum süreciyle ilgili bilgileri ilk adet (menstrüasyonda) sırasında ve menopozda olduğu gibi öykülere, gözlemlere ve doğrudan deneyimlere dayanmaktaydı.

žžBugün birçok insan neredeyse, ağrısız bir doğum deneyimi geçirmenin evrenin varoluşuna karşı gelmek olduğuna inanmaktadır.

žžBazı daha az gelişmiş toplumlarda kadınlar, gelişmiş toplumdaki kadınlarla fizyolojik olarak aynı bedene sahip olsalar da doğumları gürültülü değildi ve daha az rahatsızlık yaşanıyordu.

žžDoğum, kadının işidir ve kadın cinselliğinin ve yaratıcılığının doğal bir parçasıdır. Bu çağlarda, yaratıcılıkla ilişkili olarak kadınların tanrıçayla ilişkili olduğu düşünülmüştür.

žžDoğum eyleminde gösterilen fiziksel çaba günümüzde Amazonlarda yaşayan ilkel kabile kadınlarınkinden doğal olarak farklı değildi.

žžDünyanın her yerindeki kadınlar özellikle de ilk doğumunu yapanlar için doğum eylemi her zaman büyük bir başarı olarak görülmüştür. Çünkü kadın bedeni çok büyük bir çaba göstermek durumunda kalmıştır.

žžDoğum eyleminde yaşanan tüm ağrılı işkenceler ise yıllar sonra ortaya çıkmıştır. Eski dönemlerde kadınların bakım verme, büyütme, iyileştirme ve ilaç uygulama gibi rolleri vardı. Tüm şifa, kadının ruhunda bulunan iyileştirici yeteneğinden ve ellerinden gelmekteydi.

žžKadınlar doğumu daha başarılı bir şekilde gerçekleştirmek için hem fiziksel hem de psikolojik olarak yıllar içinde gelişmişlerdir.

žžGebelik süresince yapılan yüksek fiziksel aktivite düzeyi, bebek başının aşağıya doğru inmesine ve doğum için iyi bir pozisyon almasına yardımcı olmuştur. Doğal doğum eylemi sırasında kadınlar, doğum eyleminin ikinci evresi başlayıncaya kadar (bebeğin rahim dışına çıkışı) ayaklarının üzerinde durmuş ve aktif olmuşlardır

žžBebek doğum kanalına indiği ve doğal olarak kadında ıkınma hissi oluştuğu için kadınlar bu aşamada çömelme ve diz çökme pozisyonunu almışlardır.

žžKadının dik pozisyonda kalmasının sürdürülmesi.

ž Olabildiğince uzun süre hareket halinde olması konusunda cesaretlendirilmesi.

žDoğum eyleminde kadının yanında bulunan kişilerin sakin ve huzurlu olmaları.

žKadının olumlu tutumunun sürdürülmesine yardım edilmesi. kadına masaj yapılması.

žž Kadının nefesine odaklanması ve sakin kalmasına yardım edilmesi.

ž Kadının beslenmesi yeterince sıvı almasına destek olunarak kadının dayanıklı olmasının sağlanması.

ž Rahmin görevini yapabilmesinin kolaylaştırılması yer almaktadır

žSonuç olarak doğal doğumun tarihsel süreç içerisinde değişimlere uğramıştır.

žAncak günümüzde doğumun içselliğine inanmak, kadın bedeninin kendi bedeninin farkında olması , doğumla ilgili eğitim verilmesi, doğumda eş desteği ve profesyonel destekle mümkün olmaktadır. Doğal doğumun bir çok faydası olduğu gibi doğal olanın bu olması nedeniyle kadın bedeninden hiç bir şeyi eksiltmez eğer tıbbi olarak her şey yolunda gidiyorsa kendi akışına bırakılmalıdır. Bu nedenle normal doğum yapmış bir ebe olarak tabi ki doğal doğum felsefesinin savunucuları arasında ben de varım. Anne adaylarının doğum şekline karar vermek gibi bir durumları söz konusu olmamalı. Doğum şekli diye bir olgu da yoktur aslında.

Sezaryanın bir ameliyat olduğu asla unutulmamalıdır. Tıbbi endikasyon sonucunda hekim tarafından karar verilen oldukça mantıklı bir bebeği çıkartma tekniğidir. Bu nedenle sevgili anne adayları tek bir doğum şekli vardır. Vajinal doğum. Hekim normal vajinal doğum esnasında bebeğin çıkışını kolaylaştırmak ve perineal alandaki yırtıkları önlemek amacıyla epizyotomi ya da vakum gibi yöntemler kullanmak durumunda kalabilir. Yine buna da karar verecek kişi ancak hekimdir. Sevgili anne adaylarının tek yapması gereken hamilelik boyunca gereken bütün muayenelere gitmek gereken tetkikleri yaptırmak, kilo alımının kontrolü için doğru beslenmek, eğer gebelik sürecinde bebek hareketlerinde azalma ya da aşırı artış olması, karında sertleşme, vajenden ani sıvı boşalması, kanamalar, çeşitli düşme gibi kazalar durumunda en kısa sürede doktoruna gidip muayene olmak olmalıdır.

Doğumun normal ve doğal şekilde ilerleyip ilerlemeyeceği ortalama 37.  Ve 38. Haftalarda yapılan çatı (pelvis) muayenesiyle anlaşılır. Yani sevgili hanımlar doktorunuz ne derse o dur. Gebelik 9 ay süren uzun bir süreç. Her şey yolunda gidiyormuşçasına normal doğuma güzel ve motive bir şekilde hazırlanmak sizler için doğru bir tercih olabilir. Doğuma hazırlık bedensel ve ruhsal olarak hazırlanmayı içerir. Bunun için bir doğum koçu ya da douladan destek alabilir ya da bana ulaşabilirsiniz.

 Doğal doğum nedir bu konuya değinelim biraz. Doğal doğum kadın bedeni tıbbi olarak izin verdikçe herhangi bir girişim ya da müdahale mümkün olduğunda minimal düzeyde tutulan vajinal doğum diyebiliriz.  Doğal doğum mekanizmasını çalıştıran yegane olay hormonların işleyişidir. Hormonal sistemin kusursuz çalışması doğumun olabilecek en iyi şekilde gerçekleşmesini sağlar. Bu gebenin vücudunun doğal işleyişi halidir.

Doğumda 3 hormon aktive olur.

Oksitosin: rahim kasılmalarını sağlayan ve rahim ağzı açıklığını 10 cm e kadar ilerleten hormondur. Zaten bu da doğumun 2. Evresine yani bebeğin çıkışından önceki haldir.

Endorfin: endorfin doğal bir ağrı kesicidir. İyi hazırlanılmış, motivasyonu yüksek , teslimiyetçi kafa yapısındaki gebelerde endorfin en iyi derecede sağlanır.oksitosinle endorfin hormonal sistemin düzgün çalışılması ve huzurlu geçen doğumlarda optimum şekilde çalışır ve doığum ağrıları daha az hissedilir.

Adrenalin:Doğumun ikinci evresine gelindiğinde bebeği dışarı fırlatma refleksi durumunu oluşturan hormondur.

Doğal doğumun hem anne ve hem bebeğe birçok faydası bulunmaktadır. Bunlar:

Bebeğe faydaları

Doğumda salgılanan endorfin bebeğin dış ortama hazırlanmasını kolaylaştırır.

Doğum anında vajenden geçiş sırasında annenin koruyucu florası bebeğe geçer

Bebeğin göğsü doğum kanalından sıkışarak geçtiği için akciğer ve solunum kanallarında olan amniyotik sıvının dışarı çıkışı kolaylaşır. Bu nedenle solum problemleri  daha az görülür.

Bebek ve anne daha kısa sürede buluşacağından emzirme ilk yarım saat içerisinde başlar. En erken sürede ten teması sağlanır.

Normal doğum sonrası bebek doğum eylemi boyunca dış ortama hazırlık yapmaya başladığından doğum sonrası daha aktif, ve emme becerileri daha iyidir.

Anneye faydaları

Sezaryana oranla hastanede kalış süresi daha kısa olur.

Sezaryen sonrası oluşan ağrılar normal doğum sonrasında oluşmaz.

Normal doğumda bedensel toparlanma daha hızlı olur. Epizyotomi olsa bile yara iyileşmesi sezeryana oranla oldukça kısa sürer.

Sezaryen ameliyatı düşük olasılıklar olsa da komplikasyon gelişme riski fazladır.

Ancak normal doğumun bebek ve anne açısından tehlikeli olacağı tıbbi endikasyon oluşması durumunda  iyi bir alternatif olduğu bilinmelidir.

En iyi doğum anne ve bebeğin en sağlıklı olduğu doğumdur.

 

ž

žKendi bedeninizin gücüne inanın….

ž

ž

Doğal Doğum Felsefesi
Summary
Article Name
Doğal Doğum Felsefesi
Description
Doğum olayı tarihsel süreç içinde giderek gelişen teknoloji ve tıbbi bakımdan etkilenmiştir
Author
Publisher Name
Ebe Çiğdem Çayır Doğum Koçu / Doula Danışmanlığı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir